JAMPS En las redes sociales
JAMPS En las redes sociales
JAMPS En las redes sociales
JAMPS En las redes sociales

Kısa Fıkralar
Okunma 1140133
Yorumlar 494
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi
HANGİSİ BABAN

Karakolun kapısından içeri bir küçük oğlan girmiş:
- Polis amca, lütfen yardım edin babam sokakta 3 kişiyle kavga ediyo!
Polisle çocuk birlikte sokağa inmişler. Gerçekten de çocuğun babası 3 tane adamla tekme tokat dövüşüyor. Polis sormuş:
- Peki hangisi senin baban?
Çocuk cevap vermiş:
- Bilmiyorum! Zaten bu yüzden kavga ediyorlar Smile
Cevapla
Teşekkür Edenler:
3. DÜNYA SAVAŞINI PLANLIYORUZ

Hitler ve Mussolini bir barda oturmaktadır. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Mussolini değil mi diye sorar. Barmen
"Evet, onlar" der. Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
- Selam, ne yapıyorsunuz?
Hitler cevap verir:
- 3. Dünya savaşını planlıyoruz
Adam sorar
- Gerçekten mi? Neler olacak?
Hitler:
- Bu sefer 14 milyon yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz!!!
Adam:
- Bir bisiklet tamircisi mi???!
diye Hitler'e sorar. Hitler Mussolini'ye döner ve:
- Gördün mü, ben sana kimsenin 14 milyon yahudiyi dikkate almayacağını söylemiştim!
Cevapla
Teşekkür Edenler:
MEŞHUR KARLOS

Amerikan Başkanı Obama İtalya'yı ziyaret eder. En önemli yatırımlarından olan Fiat fabrikasına gezmeye götürürler. Obama bantları gezerken bir adam dikkatini çeker. Gider yanına :
- Vay Carlos, sen burada mısın ?
der. Tüm yetkililerin gözleri fal taşı gibi açılmıştır. Carlos da gayet samimi
- Buradayım Barack, sen nasılsın görüşmeyeli ?
diye sorar. Sonra iki eski dost uzun ve derin bir sohbete dalarlar. Barack Obama, Carlos'a hediyeler verir, Amerika'ya davet eder, tekrar görüşme temennileri ile ayrılırlar.
Fabrika Müdürü Carlos'a nerden tanıdığını sorduğunda, Obama'nın seçim çalışmaları esnasında beraber, omuz omuza mücadele verdiklerini anlatır ama müdür şoktadır.
Aradan kısa bir zaman geçer, bu sefer zamanın Rus Devlet Başkanı Putin İtalya'ya gelir. En önemli yatırımlarından olan Fiat fabrikasına onu da gezmeye götürürler. Putin bantları gezerken bir adam dikkatini çeker. Gider yanına :
- Vay Carlos, sen burada mısın ? Nasılsın ? Neler yapıyorsun ?
diye sorar.
- Buralardayım işte Vladimir
der Carlos
- Sen nasılsın görüşmeyeli ?
Sonra iki eski dost uzun ve derin bir sohbete dalarlar. Vladimir Putin Carlos'a hediyeler verir, Rusya'ya davet eder, tekrar görüşme temennileri ile ayrılırlar.
Fabrika Müdürü Carlos'a sinir olmuştur. Nerden tanıdığını sorduğunda, Parti için Putin'le beraber, omuz omuza mücadele verdiklerini anlatır.
Müdür kendisini tutamaz ve :
- Kesin sen Papa'yı da tanıdığını iddaa edersin şimdi
der. Carlos gayet mütevazi bir şekilde
- Tabii der, Papa yakın arkadaşımdır.
Müdür inanmaz ve pazar günü Papa'nın halkın karşısına çıktığında orada olmak amacıyla Vatikan'a gitmeye karar verirler. Pazar günü Müdür ile Carlos Vatikan'a giderler. Carlos Müdürüne :
- Sen buradan izle, birazdan Papa balkondan halkın karşısına çıktığında ben de yanından sana el sallayacağım der. Gerçekten 5 dakika sonra Papa halka hitaben konuşmak üzere balkona çıkmıştır ve yanında da bizim Carlos vardır. Tam o esnada Müdürün olduğu yerde bir karambol olur. Müdür baygınlık geçirmiştir. Carlos koşa koşa iner ve Baygın Müdürün yanına koşar. Gider gitmez sorar :
- Ne oldu
diye ? Müdürün yanındaki yardımcısının cevabı :
- Valla ben de ne olduğunu tam anlayamadım ama tam senin balkona çıktığın esnada arkadaki iki Japondan birisi diğerine :
- Yaw, şu bizim Carlos, ama yanındaki takkeli adam kim bilemedim !
Cevapla
Teşekkür Edenler:
İKİ CİDDİ NEDEN

- Hadi oğlum,uyan artık. Okula geç kalacaksın.
Oğlu, yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir sesle:
- Fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum dedi.
Anne oğlunun isteğine karşı çıktı.
- Okula neden gitmek istemiyorsun bakalım? İki ciddi neden söyle bana
dedi.
Oğlu bir yandan esnerken, bir yandan da annesinin sorusunu yanıtladı :
- Okuldaki tüm öğretmenler benden nefret ediyorlar, bir... Tüm öğrenciler de benden nefret ediyorlar, iki.. Bu iki ciddi nedenim yeterli mi, anne?
Annesi oğlunun nedenlerini geçerli bulmadı.
- Bunlar okula gitmemen için neden olamaz, Şimdi hemen kalk ve çabuk hazırlan.
dedi. Bu kez oğlu iki ciddi neden göstermesini istedi annesinden.
- Sen de bana okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir misin, anne?
dedi. Sabrı tükenme noktasına gelen anne, oğlunun üstündeki yorganı hızla çekti ve oğlunun istediği iki ciddi nedeni açıkladı :
- Birinci ciddi neden, 52 yaşında koskaca adamsın. İkinci ciddi neden ise, sen okulun müdürüsün.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
EMİN OLMAK İÇİN

Avukat, müvekkiline telgraf çekti:
- Başınız sağolsun. Karınızın gömülmesini mi, mumyalanmasını mı, yoksa yakılmasınımı sağlayalım?
Ertesi gün cevap geldi:
- Emin olmak için üçü de yapılsın.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
SIRAYA GEÇ

Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi farkeder. Önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Çok tuhafına gider. Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir, yanına yaklaşır ve aralarında şu diyalog geçer:
- Beyefendi, bu üzüntülü gününüz de hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?
- Öndeki karım arkadaki de kayınvalidem
- Vah vah başınız sağolsun. Nasıl oldu?
- Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş onu da öldürmüş
- Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?
- Arkadaki sıraya geç
Cevapla
Teşekkür Edenler:
BEN EVLİ BİR ADAMIM

Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış. Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş; "Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum". Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor. Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
- Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?
- Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı. Adam, şaşırmış vaziyette:
- Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
- Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantolonunu çıkarmaya çalıştığında, "Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
YALAN MAKİNESİ

Adamın birisi bir yalan makinesi satın alarak evine götürmüş. Evin baş köşesine koymuş ve kim yalan söylerse makinenin öteceğini söylemiş. Akşam yemeğine oturmuşlar. Oğluna dönmüş :
- Bugün okulda neler yaptın bakalım
demiş. Oğul :
- Herşey yolundaydı, okula gittik geldik işte
demiş. Bunun üzerine makine biiiiippp diye öterek uyarmış ve çocuk dayanamamış itiraf etmiş :
- Arkadaşlarla sinemaya gittik, o yüzden okulu astım
demiş. Babası sinirlenerek:
- Ben senin yaşındayken sinema nedir bilmezdim
diye bağırınca, makine yine başlamış, biiiiiiiipppp diye ötmeye. Bunun üzerine anne gülerek :
- Al işte senin oğlun ne olacak, babasının oğlu
deyince, makine başlamış kesintisiz ötmeye. Biiiiiiippppp biiiiippppp biiiiiiiippppppppp
Cevapla
Teşekkür Edenler:
KİM HAPŞURDU

Güney Amerika’da bir diktatör, iktidara gelişinin 1. yılında alayın önünde büyük bir tören düzenlemiş. Halk meydanı doldurmuş, diktatör balkona çıkmış, tam nutkuna başlayacak, bir ses:
- Hapşuuuuu!
Diktatör durmuş ve sormuş:
- Kim hapşırdı?
Ses yok!
- Birinci sırayı toptan kurşuna dizin!
Öndekileri alıp götürmüşler!... Diktatör yine sormuş:
- Kim hapşırdı?
Yine ses yok.
- Alın götürün ikinci sıradakileri de kurşuna dizin!
Üçüncü sıra da aynı akibete uğradıktan sonra dördüncü sıradakiler tir tir titremeye başlamışlar...
Diktatör gürlemiş:
- Kim hapşırdı?
Cılız bir adam elini kaldırmış:
- Ben, ben efendim!
Diktatör rahatlamış:
- Hay Allah! Daha önce söylesene be adam... Çok yaşa emi!
Cevapla
Teşekkür Edenler:
APANDİSİT AMELİYATI OLDUĞUM YER

İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar. Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar:
- Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim
Delikanlının gözleri parlar ve :
- Göster canım göster
Der. Kız eliyle uzakları göstererek :
- Bak şu ilerde görünen büyük bina var ya, onun üçüncü katı.
Cevapla
Teşekkür Edenler:


Hızlı Menü:

Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi