Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
RAMAZÂN-I ŞERÎF KUR'ÂN AYIDIR
28 Haziran Cumartesi günü idrâk edeceğimiz mübârek Ramazân-ı Şerîf ayı, 11 ayın sultânıdır. Ümmet-i Muhammed'in ayıdır. Gündüzleri oruçla, geceleri terâvih namazlarıyla ihyâ edilir. Ramazân-ı şerîf Kur'ân ayıdır. Bu itibarla, Kur'ân okumasını bilen herkes, bu ayda Kur'ân hatmi yapmalıdır. Kur'ân okumasını bilmeyenler bu ayı fırsat bilip öğrenmeye gayret etmelidirler. Ramazân ayının evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden âzâddır.
Ramazân-ı Şerîfte yapılması tavsiye edilen ibâdetler:
• Birinci on gün içinde, mümkünse, tesbih namazı kılınır ve hatm-i enbiyâ yapılır.
• İkinci on gün içinde, mümkünse, yine tesbih namazı kılınır ve hatm-i enbiyâ yapılır.
• Üçüncü on gün içinde ise tevbe-istiğfar, hatm-i enbiyâ ve 7 salât ve selâmdan sonra mümkünse hatm-i istiğfar yapılıp, yâni 1001 defa, "Estağfirullâhe'l-azîm ve etûbü ileyk" denildikten sonra da 7 veya 70 salât ve selâm okunur, duâ edilir.
• İftara yakın, "Allâhümme yâ vâsia'l-mağfiratiğfirlî",
• İftarda da, "Allâhümme leke sumtü ve bike âmen-tü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme ğadin neveytü" veya "Zehebe'z-zameu vebtelleti'l-urûku ve sebete'l-ecru inşâallah"
duâları okunur. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat) RAMAZÂN-I ŞERÎF'İN İLK AKŞAMI KILINACAK NAMAZ Yarın akşam Ramazân-ı şerîf ayının ilk gecesini idrâk edecek, ilk terâvih namazını kılacağız. Şâban'ın son gününü Ramazânın ilk gününe bağlayan bu gece, Ramazân-ı şerîfin ilk akşamı olması itibâriyle, akşamla yatsı arasında iki rek'at teşekkür namazı kılınır. Şöyle niyet eder ve tekbir alır:
"Yâ Rabbi, Ramazân-ı şerîf ile müşerref kıldığın için", "Allâhü Ekber" denilerek namaza durulur.
Fâtiha'dan sonra birinci rek'atte 1 İnnâ a'taynâ, ikinci rek'atte 1 İhlâs-ı Şerîf okunur.
Namazdan sonra: 70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salavât-ı şerîfe (Salât-ı Münciye efdaldir) okuyup, duâ edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat26 Haziran 2014)
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
TERÂVÎH NAMAZI NASIL KILINIR?
Terâvîh namazı, Ramazan ayına mahsûs, yirmi rek'atten ibâret bir sünnet-i müekkededir. Bu namaza Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile dört halîfesi (rıdvânullâhi aleyhim) devâm etmişlerdir. Terâvîhin cemâatle kılınması da, sünnet-i kifâyedir. Mescidlerde terâvîh namazı cemâatle kılındığı hâlde, bir özrü olmaksızın cemâati terk edip bu namazı evinde kılan kimse, fazîleti terk etmiş olur. Bu kimse evinde cemâatle kılsa, cemâat sevâbını alırsa da, mesciddeki cemâatin fazîletine eremez.
Terâvîh namazını, her iki rek'atte bir selâm vererek on selâm ile bitirmek daha fazîletlidir. Dört rek'atte bir selâm da verilebilir. Terâvîh namazı, iki rek'atte bir selâm verilince, akşam namazının iki rek'at sünneti gibi kılınır.
Dört rek'atte bir selâm verilince, yatsı namazının dört rek'at sünneti gibi kılınır.
Cemâatle kılındığı zaman, cemâat hem terâvîhe, hem de imâma uymaya niyet eder, imam da âşikâre kırâat eder; sesli okur.
Terâvîh namazında imâmın güzel sesli olmasından ve hızlı okumasından ziyâde, okuyuşunun düzgün olmasına itibar edilmelidir.
Bir kimse, imâm yatsı namazını kıldırıp terâvîhe başlamış olduğu sırada mescide gelse, önce yatsı namazını kılar, sonra terâvîh için imâma uyar. Cemaatle terâvihi kıldıktan sonra noksan rek'atleri tamamlar. Sonra da vitir namazını kendi başına kılar. Evlâ olan budur. Bununla beraber vitir namazını imam ile beraber kılıp, sonra terâvihi tamamlasa da câiz olur.
Terâvih namazını imam ile kılmayan kimse, vitir namazını imâm ile kılabilir.
İmâm ve cemâat, yatsı namazını cemâatle kılmamış olursa, yalnız terâvîh namazını cemâatle kılamazlar. Çünkü terâvihin cemâatı, farzın cemâatına tâbidir.
Terâvîh -orucun değil- vaktin sünnetidir. Mâzeretinden dolayı oruç tutamayanlar da terâvîhi kılmalıdırlar.
Fazilet Takvimi 27 Haziran 2014
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
RAMAZAN AYI, ORUÇ VE TERAVİHİN FAZİLETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
• Allâhü Teâlâ şöyle buyuruyor: Ademoğlunun yaptığı her amel(in sevabı) on mislinden yedi yüze kadar katlanır. "Ancak oruç hariç. Çünkü oruç benim içindir ve onun mükâfatını ancak ben veririm. Zira oruç tutan benim için şehvetini, yemesini içmesini terk eder."
• Oruç cehenneme karşı kalkandır.
• Oruçlu için iki ferah (sevinç) vardır: Biri iftar ettiği zamanda, diğeri de Rabb'ine kavuştuğu zamandadır.
• Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir." (Müslim)
• "Ramazan ayının ilk gecesi olduğunda şeytanlar ve azgın cinler zincire vurulur, Cehennem kapıları kapanır, hiçbir kapısı açılmaz, Cennet kapıları açılır ve hiçbir kapısı kapanmaz. Bir nidacı şöyle söyler:
'Ey hayır işlemek isteyen, gel, ey günah işleyecek olan, günahtan vazgeç.'
(Ramazan ayında) Allâh'ın cehennemden âzâd ettiği kulları vardır. Bu, Ramazan'ın her gecesi böyledir."
• "Kim faziletine inanarak ve mükâfâtını sadece Allâh'tan ümid ederek terâvih namazını kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.
Kim faziletine inanarak ve mükâfâtını sadece Allâh'tan ümid ederek
ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.
Kim faziletine inanarak ve mükâfâtını sadece Allâh'tan ümid ederek
kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır." (Müttefekun
aleyh)
• "Kim ki, yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, Allâhü Teâlâ o kimsenin yemeyi, içmeyi bırakmasına bir kıymet vermez.. "
• Ramazan ayın(da günahlar)dan sakınınız. Çünkü diğer zamanlarda olmadığı kadar sevaplar kat kat verilir. Günahlar da böyle kat kattır.
(Taberanî, Sağir)
Fazilet Takvimi 28 Haziran 2014
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
RAMAZANDA KUR'ÂN'I HATMETMEK SÜNNETTİR
Allâhü Teâlâ tarafından Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) bir mucize olarak indirilen Kur'ân-ı Kerîm'i başından sonuna kadar okumaya hatim denir. Kur'ân-ı Kerîm'i hatmetmek sünnettir. Cebrâil (a.s.) her yıl Ramazan ayında, her gece gelir, Ramazan ayının sonuna kadar Kur'ân-ı Kerîm'i Peygamber Efendimiz'le (s.a.v.) mukabele eder; yani Cebrail (a.s.) okur, Peygamberimiz dinler; Peygamberimiz okur, Cebrail (a.s.) dinlerdi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) dünyadan âhirete irtihal buyurdukları sene, bu mukabele iki kere yapılmıştı.
İmâm-ı Azam (rh.) "Bir kimse senede iki defa Kur'ân-ı Kerîm'i
hatmederse hakkını vermiş olur." buyurdular.
Kur'ân-ı Kerîm'i hatmederken, Vedduhâ Sûresi'nin sonunda "Allâhü
Ekber, Lâ ilâhe illâllâhü vallâhü ekber" diyerek tekbîr getirmeye
başlamak ve sonuna kadar her sûrenin sonunda da tekbîri tekrarlamak
sünnettir.
İhlâs Sûresi üç kere tekrarlandıktan sonra Felâk ve Nas Sûreleri okunur.
Hatimden sonra hemen diğer hatme başlamak da sünnettir. Übey bin Ka'b (r.a.) "Peygamberimiz Kul eûzü bi Rabbinnâs sûresini okuyunca, Fâtiha'dan başlar ve Bakara Sûresi'nin 'Ve ülâike hümü'l-müşihûn' âyetine kadar ilk beş âyetini okuduktan sonra hatim duâsını yapardı." buyurmuştur.
Bir kimse "Yâ Resûlallâh! Hangi amel Allâh'a daha sevimlidir?" diye sormuştu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Konup göçenin ameli!" buyurdu. "Konup göçen ne demektir?" diye sordu. Peygamberimiz "Kur'ân'ı Kerîm-i hatmedip bitirdikten sonra tekrar başlayandır." buyurdu. Hatimden sonra duâ etmek de sünnettir. Peygamber Efendimiz "Kur'ân'ı hatmeden kimsenin duâsı kabul olunur." buyurmuştur. Enes b. Mâlik (r.a.) Kur'ân'ı hatmettiği zaman ailesini (ve dostlarını) toplar, ziyâfet verir ve duâ ederdi.
Fazilet Takvimi 29 Haziran 2014
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
TERAVİH NAMAZI SÜNNET-İ MÜEKKEDEDİR.
Teravih namazı Ramazân-ı Şerîfte her gece yatsı namazından sonra, vitir namazından önce yirmi rek'ât olarak iki veya dört rek'âtta bir selam verilerek cemaatle kılınır. (Mültekâ)
Teravih namazının sünnet olması, Resûlullâh Efendimizin ve Hulefâ-i Râşidîn'in ona devâm etmelerindendir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) ümmetine farz olur da yerine getiremezler korkusuyla teravih namazını mescidde kılmayı terk etmiştir. (Sadruşşerîa) Bazılarının 'Teravih sünnet değildir, onu Hz. Ömer ihdas etmiştir' demelerine itibar olunmaz. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) "Benim sünnetime ve benden sonra Hulefâ-yı Râşidîn'in sünnetlerine sımsıkı yapışınız" ve "Benden sonra geleceklere; Ebû Bekir ile Ömer'e iktida ediniz; uyunuz." buyurmuşlardır. (Sünen-i Ebû Dâvud) Hz. Ömer (r.a.) Müslümanları teravih kılmak için mescide topladı. Hz. Ali (r.a.) "Hz. Ömer mescidleri nasıl nurlandırdı ise Allâh da onun kabrini nurlandırsın." diye dua etti ve şöyle buyurdu:
"Hz. Ömer'in Müslümanları teravih için cemaat olarak toplaması, benden işittiği benimde Resûlullâh Efendimiz'den (s.a.v.) işittiğim şu Hadîs-i Şerîfden dolayıdır.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Allâhü Teâlâ Arş-ı A'lânın civarında nurdan bir mekân yarattı ki ona Hazîratü'l-kuds denilir. Oradaki meleklerin adedini ancak Allâh bilir. Bu melekler bir an bile ara vermeden devamlı Allâhü Teâlâ'ya ibâdet
ederler. Ramazân-ı Şerîf geceleri geldiğinde Ademoğullarıyla birlikte namaz kılmak üzere yeryüzüne inmek için Rab'lerinden izin alır ve Ramazân-ı Şerîfin her gecesinde yeryüzüne inerler. Onların dokunduğu kimseler bir daha asla kaybetmiyeceği bir saâdete nâil olur; bir daha asla şekâvete düşmez, saîdlerden olurlar." Hz. Ömer bu Hadîs-i Şerîfi işitince "Biz (ümmeti Muhammed) bu fazilete herkesten daha layıkız." dedi ve teravihi cemaatle kılmak üzere Ashâb-ı Kirâmı mescide topladı."
Terâvîh namazının bir hikmeti de şudur:
Her gün kıldığımız beş vakit namazın farzları on yedi rek'âttir ve vacip olan üç rek'at vitir ile yirmi rek'attir. Terâvîhde kıldığımız yirmi rek'ât de bunların eksiklerini tamamlayacaktır.
Fazilet Takvimi 1Temmuz 2014
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
KADİR GECESİ'Nİ ARAMAK
İmâm-ı Şa'rânî Hazretleri, Kadir Gecesi'nin kaçıncı gece olduğunu,
Ramazân-ı Şerîfin giriş günlerine göre şöyle tesbit etmiştir:
• Pazar günü girerse, 28'i 29'a bağlayan gece.
• Pazartesi günü girerse, 20'yi 21'e bağlayan gece.
• Salı günü girerse, 26'yı 27'ye bağlayan gece.
• Çarşamba günü girerse, 18'i 19'a bağlayan gece.
• Perşembe günü girerse, 24'ü 25'e bağlayan gece.
• Cuma günü girerse, 16'yı 17'ye bağlayan gece.
• Cumartesi günü girerse, 22'yi 23'e bağlayan gece.
İmâm-ı Şa'rânî Hazretleri 30 sene Kadir Gecesi'yle bu usûle göre müşerref olmuşlardır.
Birçok evliya bu usûlle Kadir Gecesi'ni bulmuşlardır. Kadir Gecesi'nin bu ay içerisinde hangi gece olduğunun gizlenmesi, mü'minlerin her geceyi Kadir Gecesi bilip, her gece çokça ibâdet etmeleri içindir.
Kadir Gecesi'nde hava berrâk ve güzel olur. O gece her şey Allâh'a secde eder. Denizlerin suyu bir an için tatlılaşır. Mü'minler afv-ı ilâhî ve mağfiret-i sübhânîye mazhar olurlar. (Duâ ve İbâdetler, Fazîlet Neşriyat)
Netîce olarak Ramazân-ı Şerîf hangi gün girerse girsin, bu hesaba göre Kadir Gecesi, cumartesiyi pazara bağlayan geceye isabet etmektedir. Ramazân-ı Şerîfin ikinci yarısında iki adet cumartesi gününden 17, 19 gibi tek sayılı gece Kadir Gecesi'dir. FIKRA: BUYUR KÜRKÜM, YE!
Nasreddin hoca dâvet olunduğu bir ziyafete eski elbisesiyle gider. Kimse ehemmiyet vermez. Hoca gizlice hemen evine koşup yeni elbisesiyle kürkünü giyip, gelir. Hocayı büyük bir hürmetle kapıdan karşılayıp en başa oturturlar. Nefis yemekler getirirler. Hoca kürkünü yemek sahanına uzatıp "Buyur kürküm, ye" der. Halk; "Hoca Efendi, ne diyorsun" deyince gördüğü muameleyi anlatır ve "Mademki ikram kürkedir, yemeği de o yesin." der.
Fazilet Takvimi 18 Temmuz 2014
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
KADİR GECESİ'NİN FAZÎLETİ
Ashâb-ı Kirâm, Allâhü Teâlâ'nın Kadir Gecesi hakkında "Bin aydan hayırlıdır." meâlindeki âyet-i kerîmesine sevindikleri kadar hiçbir şeye sevinmediler.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) ashâbına İsrailoğullarından dört kişiyi anlattı. Bunlar -göz açıp yumuncaya kadar bir zaman dahi Allâh'a âsî olmadan- seksen sene ibâdet etmişlerdi. Resûlullâh'ın (s.a.v.) ashâbı da bundan dolayı hayret etmişlerdi. Cebrâil (a.s.) geldi ve:
"Yâ Muhammed! Sen ve ashâbın, bu zâtların göz açıp yumuncaya kadar kısa bir vakitte bile Allâh'a isyan etmeden seksen sene ibâdet etmelerine hayret ettiniz. Allâhü Teâlâ sana bundan hayırlısını indirdi." dedi ve "İnnâ enzelnâhü fî leyleti'l-kadr...(Biz,
onu Kadir Gecesi'nde indirdik.)" meâlindeki âyet-i kerîme ile başlayan Kadr Sûresi'ni sonuna kadar okudu. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v) çok sevindiler.
KADİR GECESİ'NDE NE YAPILIR? Bu gece dört rek'at Kadir Gecesi namazı kılınır: 1'inci rek'atte: 1 Fâtiha, 3 İnnâ enzelnâhü..., 2'nci rek'atte: 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı Şerîf, 3'üncü rek'atte: 1 Fâtiha, 3 İnnâ enzelnâhü..., 4'üncü rek'atte: 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra:
• 1 defa, "Allâhü ekber Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd."
• 100 "Elem neşrah leke..." sûresi,
• 100 "İnnâ enzelnâhü..." sûresi,
• 100 defa da Resûlullâh Efendimiz'in Hz. Aişe vâlidemize öğrettiği "Allâhümme inneke Afüvvün Kerîmün tuhibbü'l-afve fâ'fü annî"
duâsı okunur ve duâ edilir. Mümkünse, bir de tesbih namazı kılınır. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat 22 Temmuz 2014)
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
KADİR GECESİ'NİN HUSÛSİYETLERİ
Cenâb-ı Hak, bazı kıymetli şeyleri birçok hikmetler için gizlemiştir: Kullarının bütün ibâdet ve tâatlara rağbet etmesi için rızâsını ibâdet ve tâatlarda; büyük-küçük günahlardan kaçınmaları için gadabını günahlarda; bütün isimlerine ta'zîm edilmesi için İsm-i A'zam'ı Kur'ân-ı Kerîm'de; bütün namazların muhâfaza edilmesi; ehemmiyet verilmesi için salât-ı vüstânın hangi namaz olduğunu; günün tamamında duâ edilmesi için cuma günündeki icâbet saatini (duânın kabul edilen vaktini); hiç kimseyi hor ve hâkir görmemek için velî kullarını; Ramazan'ın her gecesini ibâdet ve tâatla ihyâ edip daha çok sevap kazansınlar diye de Kadir Gecesi'ni gizlemiştir. Bununla beraber Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) Kadir Gecesi'nin bâzı alâmetlerini bildirmiştir: O gece gökyüzü parlak ve bulutsuz olur. Hava ne soğuktur ne de sıcak, latîf olur. O gecenin sabahında güneş ziyâsız (solgun) olarak doğar. Kadir Gecesi, içerisinde Kur'ân-ı Kerîm indirilen mübârek gecedir. Bu gecenin pek çok husûsiyetinden birkaçı:
1- Bu gecede ibâdet (içerisinde Kadir Gecesi olmayan) bin ayda yapılan ibâdetten daha hayırlıdır. Resûlullâh Efendimiz'e (s.a.v.) kendisinden önceki ümmetlerin ömrü gösterildi. Ümmetinin ömürlerini kısa gördü. Bunun üzerine Hz. Allâh bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ni ihsân etti.
2- Kadir Gecesi'nde meleklerin ve Rûh'un inmesi.
Melekler bu gecenin esrârını görmek üzere inerek yeryüzünü doldurduğu için bu geceye darlık mânâsına olan "Kadir" ismi verilmiştir.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki: "Kadir Gecesi olunca Allâhü Teâlâ, Cebrâil'e (a.s.) emreder. Cebrâil (a.s.) yanlarında yeşil bir sancak bulunan meleklerle yeryüzüne inip sancağı Ka'be'nin üzerine dikerler. Cebrâil (a.s.) bu gece melekleri teşvik eder. Onlar da her ayakta bulunana, durana, oturana, namaz kılana ve zikredene selâm verir ve onlarla musâfaha eder, yaptıkları duâlara âmin derler. Bu, fecir vaktine kadar devâm eder."
3- Bu gece, fecir (imsak) vaktine kadar selâmettir.
Fazilet Takvimi 23 Temmuz 2014
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?
Bayram namazının her iki rek'atindeki üçer adet fazla tekbirlere "zevâid tekbirleri" denir. Vâcip olan bu tekbirler, birinci rek'atte kırâatten önce, ikinci rek'atte kırâatten sonra alınır. Bayram namazı şöyle kılınır:
"Allah rızası için niyet ettim bayram namazı kılmaya" diye kalben niyet edip Allâhü Ekber diyerek iftitâh tekbiri alındıktan sonra eller bağlanır ve "Sübhâneke"den sonra imâm sesli, cemâat sessiz "Allâhü ekber" diyerek ellerini kulaklarına kaldırır ve yanlara salınır; yine eller kaldırılarak ikinci tekbir alır ve eller yanlara salınır; üçüncü tekbir alınınca eller bağlanır. İmam açıktan Fâtiha ve bir sûre veya üç âyet okur, cemâat dinler. Rükû ve secdeden sonra da ikinci rek'ate kalkılır.
İkinci rek'atte imâm önce Fâtiha sonra bir sûre veya üç âyet okur. Sonra birinci rek'atin başında alınan tekbirler bu kez kırâatın sonunda
üç defa alınır ve eller hep yanlara salınır, Dördüncü tekbir ile rükûa gidilir, namaz tamamlanır.
AREFE VE BAYRAM GECELERİ NE YAPMALI? Arefe ve bayram geceleri mümkünse Hatm-i Enbiyâ, Hatm-i İstiğfâr yapılır ve Tesbîh Namazı kılınır.
(Hatm-i İstiğfâr, 1001 defa "Estağfirullâhe'l-azîm ve etûbü ileyk" okumaktır.) (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat 27Temmuz 2014)
Yorum Sayısı: 2,009
Konu Sayısı: 476
Üyelik Tarihi: 30-01-2014
Rep Puanı:
0
Teşekkürler: 0
0 Mesajına, 0 Teşekkür edildi.
TEHECCÜD NAMAZI KILANLAR ÖVÜLMÜŞTÜR
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), o sırada genç bir çocuk olan Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (r.anhümâ) için;
"Abdullah ne iyi bir adamdır. Eğer gece kalkıp namaz kılmayı âdet edinse." buyurmuşlardır. Abdullah İbn-i Ömer (r.anhümâ), "Ben bundan sonra gecenin az bir kısmında uyur, kalanında teheccüd namazı kılar, ibadetle meşgul olurdum." demiştir. İmam-ı Kastalanî büyük bir zatın şöyle dediğini bildiriyor: "Cenâb-ı Hak bazı sâdık ve ihlâslı kullarına şöyle ilham buyurmuştur: Benim birtakım kullarım vardır ki onlar bana ibadet ederler, ben de onlara muhabbet ederim. Onların bana aşkı ve iştiyakı vardır, ben de onlara müştâkım. Onlar beni zikrederler, ben de onları mağfiret ederim.
Ey mü'min kulum! Sen de onların yolunda gidersen sana da muhabbet ederim. Mü'min kul sorar:
Bu sevgili kullarının şiarı; alâmetleri nedir yâ Rabbi? Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
"Bu sâdık kullarım kuşların yuvalarını özlediği gibi akşamı özlerler. Gece karanlığı çökünce yüce dergâhıma karşı ayakta namaza dururlar, tevazu ile secdeye kapanırlar. Bana, kendi kelamımla; Kur'ân okuyarak münacatta bulunurlar ve nimetlerime şükrederler. Bu sadık kullarıma ilk ihsanım onların kalplerine rahmet pınarından akıtıp saçmaktır.
Teheccüd namazının büyük feyiz ve fazileti âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle beyan olunmuştur. Bunları sıdk ve ihlâs ile okuyup öğrenen hiçbir mü'minin gönlünde bu ibadete iştiyak duymaması mümkün değildir.
Seher vakti gözü ve kalbi uyanık, Allâhü Teâlâ'nın divanına duran her teheccüd sahibi, sakin bir bahar yağmuru gibi kalbine ilâhî feyzin döküldüğünü hisseder, o günü baştanbaşa o neşe ile yaşar ve yarının teheccüd vaktini özler.
Fazilet TAKVİMİ 14 Ağustos 2014
|