Erdoğmuş Forum
Kısa Fıkralar - Baskı Önizleme

+- Erdoğmuş Forum (http://erdogmusnet.com/forum)
+-- Forum: GÜLELİM & EĞLENELİM (http://erdogmusnet.com/forum/forumdisplay.php?fid=3)
+--- Forum: Fıkralar (http://erdogmusnet.com/forum/forumdisplay.php?fid=9)
+--- Konu Başlığı: Kısa Fıkralar (/showthread.php?tid=181)

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

İŞ GÖRÜŞMESİ
Bir firmanin Insan Kaynaklari Müdürü ölür ve göge yükselir. Kapida bir melek onu karsilar ve söyle der:
- "Size bir sans verecegiz. 24 saat boyunca cehenneme ve 24 saat boyunca da cennete gideceksiniz. Hangisini daha cok severseniz sonsuza kadar orada kalma sansiniz olacak."
Insan Kaynaklari Müdürü bu fikri gereksiz bulur:
- "Aslinda ben secimimi coktan yaptim. Bu yola basvurmamiza gerek yok. Ben cennete gitmek istiyorum."
Melek bunun imkansiz oldugunu söyler:
- "Buranin da bazi kurallari var. Bu nedenle dedigimi yapmaniz gerekir. Sonra secim sizin."
Müdür caresiz kabul eder. Bir asansöre biner ve yerin yedi kat altina iner. Bir kapidan iceri girdiginde bir bakar ki, yemyesil bir golf sahasinin üzerinde ve bütün sevdigi arkadaslari orada. Seytan bile cok sevimli ve ona iyi davraniyor. Bütün gün golf oynarlar, beraber yemek yiyip icki icerler. Müdür cok eglenir ve zamanin nasil gectigini anlamaz.
24 saat dolunca asansörle yukari cikar ve cennetin kapisindan iceri girer.
Cennet de güzel ama fazla sakin bir yerdir. Bütün gün bulutlarin üzerinde harp calip sarki söyler. 24 saat dolunca tekrar melegin karsisina cikar.
Melek sorar:
- "Evet, karariniz nedir?"
Müdür cevap verir:
- "Bunu söyleyecegimi hic sanmazdim ama cehennemde daha iyi vakit gecirdim oraya gitmek istiyorum. "
Bunun üzerine asansörle yerin yedi kat altina iner. Bir de görür ki her yer cöp dolu, pis bir koku sarmis etrafi. Dün cok eglendigi arkadaslari da cöpleri topluyor.
Seytana sorar:
- "Dün burasi bir golf sahasiydi, yemek yedik, icki ictik. Bugün ne oldu, durum neden böyle?"
Seytan cevap verir:
- "Dün senle is görüsmesi yapiyorduk. Bugün artik seni ise aldik..."


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

HEDİYE
Bir kadinin bir süreligine is seyahati için ingiltereye gitmesi gerekmektedir. Kadinin kocasi esini havaalanina kadar götürür.
Karisi:
- "Tesekkür ederim kocacigim, senin için ingiltereden ne getirmemi istersin?"
diye sorar.
Adam güler ve yanitlar:
- "Bir ingiliz kizi istiyorum hayatim..."
Kadin sessiz bir sekilde kocasindan ayrilir ve yola çikar. 2 hafta sonra adam karisini tekrar hava alanindan almaya gider ve sorar:
- "Hayatim gezin nasildi?"
Karisi:
- "Tesekkür ederim hayatim çok güzeldi."
Adam:
- "Peki hediyem nerde?"
Kadin:
- "Ne hediyesi?"
Adam:
- "Hani bir ingiliz kiz istemistim ya..."
Kadin:
- "Haa hatirladim, evet elimden geleni yaptim, simdi biraz beklememiz lazim kiz olup olmayacagini görmek için... !!!!"


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

SOS İSTER MİSİNİZ?
Elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesininkapisini calmis, kapiyi acan bayana:
- "Hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin icinde at pisligi var!"
demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak dokuvermis.
Sonra da:
- "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..!
Kadin saticiya soyle bir bakmis
- "Beyefendi, ustune domates sosu da istermisiniz? Elektrikler kesik de..!"


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

DON
Sultan en güvendigi adamini Arabistan'a hünkar göndermis. Hünkar, Arabistan'da gezerken bakmis, araplar entari giyorlar ama alta donlari yok. Bir rüzgar estimi, manzara felaket!
Haber salmis, altina don giymeyenler kadi huzuruna çikartilip, hapsedilecek. Aradan günler geçmis Arabin bir tanesi don giymemis ve ilk rüzgarda olay farkedilmis.
Kadi huzuruna çikartmislar. Kadi sormus;
-"Adin?"
-"Aptülmecit"
-"Baba adin?"
-"Aptülleziz"
-"Evli misin?
-"5 tane karim var!"
-"Kaç çocugun var?
-"Ilkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, besincisinden 18 tane."
Kadi kararini vermis ve söylemis:
-"Aptulleziz oglu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadigindan beraatine karar verilmistir!"


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

YANIKLARI ATMA
Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar, kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur.. Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari bagirir: "Yaniklari atarak vakit kaybetme.."

İki Türk Fransa'ya geyik avına gitmiş. Av da av yani... Deniz uçağıyla bir krater gölüne inecekler, dağlarda avlanacaklar sonra dönecekler... Şimdi onlara katılalım...
Pilot: Beyler göle indik, size iyi avlar. Bir hafta sonra tekrar bu göle sizi almak üzere iniyorum. Ancak şunu peşin peşin söyleyeyim, adam başı bir geyik taşıma hakkınız var. Deniz uçağı daha fazlasını kaldırmıyor.
Bizimkiler: Tamam, biz zaten seri avı düşünüyor değiliz, asıl kafamız dağılsın diye buradayız.
Pilot: Harika, iyi avlar. Rastgele!
***
Bir hafta sonra deniz uçağı göle iner... Pilot bir bakar ki... Bizimkilerin yanında, adam başı iki geyik!
Pilot: Bravo da, adam başı tek geyik demiştik. Bu uçak, bu ağırlığı taşımaz.
Bizimkiler: Taşır taşır.
Pilot: Taşımaz.
Bizimkiler: Taşır taşır.
Pilot: Beyler bakın! Burası Avrupa Birliği, her şeyin bir kuralı var. Nizam var intizam var! Dört geyikle binerseniz bu uçak havalanamaz.
Bizimkiler: Havalanır havalanır.
Pilot: Olmaz!
Bizimkiler: Geçen yılki pilot havalandı ama...
Pilot: Havalandı mı? Dört geyikle mi? Buradan mı?
Bizimkiler: Evet tastamam öyle. Geçen yılki pilot, dört geyikle havalandı!
Pilot: Madem o pilot yaptı, ben de yaparım. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyor olacağım ama kanıma girdiniz. Hadi yükleyin geyikleri, binin, bağlayın kemerlerinizi, kalkalım.
***
Pilot gazı verir... Deniz uçağı göl üzerinde süratlenir... Süratlenir... Kızaklar sudan kesilir ama uçak bir türlü ağırlığı kaldırıp yükselemez.... Ve sonuçta burun üstü ormanın içine çakılır, bin parçaya ayrılır. Şans eseri kimsenin burnu kanamadan herkes kurtulur. Ormanda, yarı baygın, paramparça olmuş uçağın yanında, bizim avcılardan biri kendine gelir, kafayı kaldırır... Arkadaşı da gözlerini açmıştır...
Gözlerini açan sorar:
- Len Ahmet, neredeyiz biz?
Bizimki şöyle bir etrafa bakar...
- Hemen hemen.... Geçen yıl düştüğümüz yerin 200 metre kadar gerisinde!


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

HİTLER
Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis
- "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis
- "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

KALEDE SEN VARSIN
Iki yasli dost 70'li yaslarina gelmis iki adam, bir ömür boyu birbirlerinin en iyi dostu olmuslardi...
Derken birgün bir tanesi agir hasta oldu.. Ölüm dösegindeyken yaninda yine en iyi dostu vardi ve ona fisildadi :
- "Bana bir iyilik yap olur mu... Cennete gittikten sonra orda futbol oynaniyorsa lütfen bir sekilde bana haber ver.."
Öteki
- "Tamam... Bütün hayatim boyunca en iyi dostum sendin, bunu senin için yapicam.." dedi.
Ve birkaç dakika sonra da adam öldü....
Bir hafta sonra adam uyurken birden arkadasinin sesini duydu :
- "Dostum..... sana bir iyi bir de kötü haberim var..."
Öteki hemen sordu :
-"Iyi haber nedir?"
- "Cennette futbol oynaniyor....."
- "BU HARIKA...!!! Peki kötü haber nedir???"
- "Yarinki maçta kalede sen varsin..."


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

CAPKINLARA
John isten cikmadan once karisini evden arar;
Tatlim , patron bir kac arkadasiyla beraber komsu eyaletteki buyuk golde balik avlamaya gidecek , benimde gelmemi istiyor.
Bu hafta sonunu orada gecirecegiz. Bu benim terfi almam icin iyi bir firsat. Benim icin yeteri kadar giysi ve olta takim cantami hazirlarmisin?
Direk ofisten cikacagiz ve gecerken evden cantalari alirim. Ha, yeni ipek mavi pijamamida koymayi unutma.
Karisi biraz iskillenir. Fakatkocasinin istediklerini yapar. Hafta basinda adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gozukmektedir.
Karisi onu karsilar ve cok balik tutup tutmadigini sorar.
John: Ha, evet epey balik tuttuk. . Fakat sana soyledigim pijamayi cantaya koymamissin.
Karisi: Koymustum. Ama Balik olta takim cantasina koymustum.!!!


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

BİZİM DE DEDEMİZ VAR
Şapka satarak gecinen bir adamin yolu birgun bir ormana duşmuş... bi sure yurudukten sicaktan ve yorgunluktan bunalmiş, bir agacin altina oturmuş,
Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş, ve uykuya dalmiş... Birkac saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmiş.. bir de bakmiş ki yanindaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş..!!
Bir de kafasini kaldirip agaca bakmiş ki, agacin dallarinda bi suru maymun, herburak birinin kafasinda adamin şapkalari.... adam duşunmeye başlamiş:
"Ben şimdi napicam, şapkalari bu maymunlardan nasil alicam...?"..
Duşunceli bi şekilde kafasini kaşirken bi bakmiş maymunlarda adamin taklidini yapiyolar kafalarini kaşiyolar... adam ellerini havaya kaldirmiş , maymunlar da aynisini yapmişlar.. derken adam napicagini bulmuş.. kendi başindaki şapkasini cikartip yere atmiş, tabi maymunlar da kafalarindaki şapkalari hemen yere atmişlar..adam boylece butun şapkalari toplayip sepetine koymuş...
Aradan 50 yil gecmiş... artik adamin bir torunu varmiş, o da dedesi gibi şapka saticisi olmuş... gunlerden birgun onun da yolu ayni ormana duşmuş. hava yine cok sicakmiş ve genc adam bir agacin altina oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanina koymuş ve uykuya dalmiş.... bir saat sonra uyanmiş bir de bakmiş sepetin icinde şapkalar yok?!?!.. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasini kaldirmiş ki agacin ustunde bi suru maymun, hepsinin kafasinda birer şapka.... adam duşunmuş:
"Dedem yillar once bana bir hikaye anlatmişti... napicagimi cok iyi biliyorum....
"Adam kafasini kaşimaya başlamış, maymunlar da aynisini yapmişlar... adam ellerini havaya kaldirmiş, maymunlar da ellerini kaldirmiş.... ve adam gulumseyerek kendi başindaki şapkayi cikarmiş yere firlatmiş. o anda maymunlardan biri agactan inmiş , adamin yere attigi şapkayi kapmiş, adama da bi tokat atmişve :
"Sadece senin mi deden var lan !..??"


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

Bir koylu dere kenarinda elide baltası agac budamaya gidiyormus.Baharin etkisiylemidir, nedir elinden baltasini dereye dusurmus.
"Ah, eyvah simdi ben ne yapacagim"
derken, Tanri gorunmus aniden.
" Ne oldu ne var, neden sizlaniyorsun." diye sormus adama. Adam da:
" Aman tanrim, ben simdi ne yapacagim, baltami dereye dusurdum, yenibir balta alacak param da yok, agaclari nasil budayacagim?."
Tanri :
" Dur bakalim." diyerek dereye gitmiş. Elinde bir altin balta ile donmus."
Soyle bakalim senin baltan bu mu ?."
Adam:
" Hayir tanrim " demis. Tanri yine dereye. Elinde gumus bir balta ile donmus.
Sormus: " Senin baltan bu mu ?"
Adam : "Hayir Tanrim " demis. Tanri yine dereye gitmis. Elinde eski bir demir balta ile donmus.
Sormus: " Senin baltan bu mu ?"
Adam sevincle: "Evet Tanrim" demis.
Tanri: " Oglum sen cok durust bir insansin, bu baltalarin her ucunu de sana veriyorum, gule gule kullan " demis.
Adam mutlu, tanri mutlu ayrilmislar.
Aradan bir sure gecmis. Bizim adam dere kiyisinda karisi ile birlikte yuruyorlarmis. Birden nasil olduysa olmus, kadin dereye dusmus, gozden kaybolmus. Adam yazik feryat, figan. O sirada Tanri gelmis. Sormus ne oldugunu adama.
Adam: " Ah Tanrim, kırk yillik karim, can yoldasim derede kayboldu. Ben onsuz ne yapacagim simdi." demis.
Tanri dereye gitmis. Yaninda Jeniffer Lopez ile donmus." Senin karin bu mu ?" demis.
BALTA
Adam atilmis. " Evet, evet...." Tanrinin kaslari catilmis.
" Sen bana yalan soyledin. Bu senin karin degil..."
Adam boynunu bukmus:
" Haklisin Tanrim. Ancak, ben fakir bir adamim. Degil desem, sen bu sefer Demet Sener' i getireceksin. Ve sonunda ucunude bana hediye edeceksin.Ben bu fakir halimle ucune birden nasil bakarim."