Erdoğmuş Forum
Kısa Fıkralar - Baskı Önizleme

+- Erdoğmuş Forum (http://erdogmusnet.com/forum)
+-- Forum: GÜLELİM & EĞLENELİM (http://erdogmusnet.com/forum/forumdisplay.php?fid=3)
+--- Forum: Fıkralar (http://erdogmusnet.com/forum/forumdisplay.php?fid=9)
+--- Konu Başlığı: Kısa Fıkralar (/showthread.php?tid=181)

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

GELOR MU GİDOR MU?
Uzun ikna turlarindan sonra Ermeni mahallesinin 17 yasindaki guzeller guzeli ve yoksul aile kizi ZIVART, mahallenin zengin ve 75 yasindaki MIGIRDIC beyi ile evlendirilir.
ilk gece Migirdic bey ölür.Durumu supheli bulan savciligin actigi dava sonucunda;
Mahkemede hakim sorar:
- "Kizim anlat bakalim nasil oldu?"
Zivart, utangac ve ermeni sivesiyle anlatir:
- "Valla hakim bey, malumunuz zifaf gezesi... Migirdic bey ustume geldi...basladi titremege...ben zanetim geloor, meger gidoormus."


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

KAÇ ETSİN
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- "iki kere iki kaç eder?".
Matematikçi cevap verir:
- "Dört!".
Görüşmeci sorar:
- "Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
- "Evet, kesin dört!"
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:
- "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağya veya yukari oynayabilir, ama ortalama dört eder!".
Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:
- "Kaç etsin istersiniz?


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

PAPAGAN
Adam kendisi icin aldigi Viagra"larin papagani tarafindan yutulmus oldugunu farkeder. Papagani ates basmistir.
Adam sinirlenerek "Atesi düssün, sogusun" diye buzluga atar papagani...
4 saat sonra buzlugu acip papagana bakan adam, papaganin hala ter icinde oldugunu görür ve sasirir.
- Ne oldu sana? Niye terledin? Saatlerdir buzluktasin...
- Lan, bu donmus tavuklarin, donmus bacaklarini hic ayirmaya calistin mi sen ?


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

CENAZE ÇELENKİ
Bir kalp doktoru ölmüş.
Cenaze töreninde güllerden dev bir kalp,kalbin ortasına tabutunu yerlettirrmitler...
Herkes doktorla ilgili anılarını anlatmış,ona son vazifelerini yapmışlar,tabut kapanmış,güllerden kalp şeklinde bir çelengi üzerine koymuşlar ve defnetmitler...
Bu hüzünlü tablo yaşanırken kenarda kıkır kıkır gülen adama sormuşlar, gülme nedenini...Sormayın demiş...
Ben jinekoloğum kendi cenaze törenimi düşünüyorum da....!


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

CENAZE
İki arkadaş golf oynayarak ve iyi vakit geçirerek halı gibi çimenlerle kaplı sahada dolaşmaktadırlar. Sahanın yanından geçen yolda büyük ve kalabalık bir cenaze konvoyu görürler. Adamlardan biri, şapkasını çıkartır, büyük bir saygıyla cenazeye doğru dönerek diz çöker, içinden bir kaç küçük dua mırıldanır ve yine aynı saygı ile ayağa kalkar.
Arkadaşı çok etkilenmiştir.
- "Hey!"
der,
- "Sen gerçekten temiz yürekli iyi bir insansın!.."
- "Tabii,"
der adam.
- "Ne de olsa 35 yıllık karımdı."


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

BİZİ TAKİP ETMEKTEN VAZ GEÇ
Karin ile Jutta parkta gezintiye çıkmıslardı. Bir bahriyeli de bir saattir kızların peşini bırakmiyordu.
Nihayet Karin'in sabrı taştı, arkasını dönerek bahriyeliye sert bir yüzle baktıktan sonra hiddetle şunları söyledi:
- Bak, ya bizi takip etmekten vazgec, yahut bir arkadaşını daha bulup getir.


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

ÇARPTIĞIMIZ ARABADAN
Genç kız sevgilisine telefon ediyordu:
- Bu gece bize gelmesen iyi olur şekerim. Babamın öfkesinden yanına varılmiyor. Dün geceki kaçamak gezintiyi onun arabasıyla yaptığımızı haber almış!
- Ne diyorsun! Nereden haber almış acaba?
- Nerden olacak... Çarptığımız adam babammış da!...


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

EVLİYMİŞİZ GİBİ DAVRANALIM
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve birsürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir.
- Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der.
Sekreter yatağa yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar:
- Efendim, ben çok üşüyorum. Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar:
- Efendim, ben hala çok üşüyorum. Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar:
- Ben yine çoooook üşüyorum.
Adam yattığı yerden:
- Bir fikrim var, der. Burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz.
Genç kadın kıkırdar:
- Tamam, bana göre hava hoş. Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır:
- Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al!


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

YOLDAN GÜZEL GEÇMEK
Bir kral halki için geniş bir yol yaptirmaya karar verdi.
Yapimi tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarisma düzenlemeye karar verdi.
Isteyenin bu yarismaya katilabilecegini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kisiyi belirleyecegini söyledi.
Yarisma günü, insanlar akin ettiler. Bazilari en güzel arabalarini, bazıları en güzel elbiselerini getirmisti. Kadinlardan kimileri saçlarini en güzel biçimde yaptirmisti, kimi de yanlarinda en güzel yiyecekleri getirmisti. Gençlerden bazilari spor kiyafetler içinde yol boyunca kosmaya hazirlaniyordu.
Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralin yanina döndüklerine hepsi ayni sikayette bulundu:
- Yolun bir yerinde büyükçe bir tas ve moloz yigini vardi ve bu moloz yigini yolculugu zorlastiriyordu.
Günün sonunda yalniz bir yolcu da bitis çizgisine yorgun argin ulasti. Üstü basi toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygiyla yönelerek elindeki altin kesesini uzatti:
- "Yolculugum sirasinda, yolu tikayan tas ve moloz yiginini kaldirmak için durmustum. Bu altin kesesini onun altinda buldum. Bu altinlar size ait olmali."
Kral gülümseyerek cevap verdi:
- "O altinlar sana ait delikanli."
- "Hayir, benim degil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadi."
- "Evet"
dedi kral.
- "Bu altinlari sen kazandin, zira yarismanin galibi sensin.Yoldan en güzel geçen kisi sensin. Çünkü, yoldan en güzel geçen kisi, ardindan gelenler için yoldaki engelleri kaldiran kisidir ! "


RE: Kısa Fıkralar - ErdogmusNet - 29-01-2015

SOKAKTA
- Beyefendi, etrafta bekçi ya da polis var mı?
- Hayır, evladım.
- Öyleyse cüzdanınızla saatinizi bana verin.